23 Eylül 2012 Pazar

Nasıl alışıyoruz ?




Bir zamanlar sevdiğimiz şarkılar, gruplar, renkler hepsi yerini bırakıyor hepsini unutuyor yenilerine alışıyoruz. Mesele çok uzak değil belki 1 ay önceki saç şeklimizden nasıl bu hale geldi nasıl utanıyoruz o eski halimizden? Eski halimiz bırakıp nasıl alışıyoruz. Nasıl oluyor da insan için zaten az olan bir zaman da bu kadar çok değişim yaşayıp hepsine de alışıyoruz ? Eski dostlar, hepsi bir bir gidiyor ve biz bunlara hiç karşı gelmeden alışıyoruz. 

Ama buna karşı gelen bir duygumuz var. Çoğu zaman klişe lafların içinde yer alan Aşk bu alışma duygusuna nasıl karşı geliyor da onu unutamıyor, onun yokluğuna alışamıyoruz. Bu kadar değişken bir dünyanın içinde nasılda duygularımız ha diyince değişmiyor? Halbuki biz dün ne yediğini unutan insanlardık. Nasıl bu kadar uzun süre aynı kişiye karşı bir his besleyebiliyoruz ki? Belkide aşk bu bu yüzden çok çekicidir. Alışılamayan bir duygu olduğu içindir. Ne zaman, nerede ve nasıl patlak vereceğini bilmediğimiz içindir. Bu duygunun insanlar arasında bu kadar güçlü hissedilmesinin sebebidir belkide. Alışamıyorsun onun yokluğuna ne kadar uzun süre geçse de üzerinden. Seviyorsun, sevmeye alışıyorsun ama yokluğuna alışamıyorsun. Sevmiyorum diyorsun ama seviyorsun. 

Alışkanlık işte(!). Unutamıyorsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder